Kamu yönetimine ışık tutan atasözleri

Kamu yönetimine ışık tutan atasözleri



Kamu yönetimindeki işleyişe uygun çok sayıda atasözümüz bulunmaktadır. Kamu yönetiminde bu atasözlerinin birçoğunun harfiyen uygulamakta olduğu görülecektir. Dolayısıyla kamu yönetiminin ortak sorunları (hastalıkları) da çözümleri (tedavileri) de değişmeden devam etmektedir.

Zaman değişse de toplumsal ve yönetsel davranışlar üç aşağı beş yukarı aynı mahiyette cereyan etmektedir. Bu nedenle de değişen çağa göre atasözleri de kalıp değiştirmektedir. Yine atasözlerinden birçoğunun dönemsellik özelliği de dikkat çekmektedir. Bu yazımızda kamu yönetim sistemine damga vuran atasözlerimizi sizlerle paylaşacağız. Paylaştığımız atasözlerinin açıklamasını yapmayarak gizemini muhafaza etmeye çalışacağız. Önemli olan, bu atasözlerinden kimin ne anladığıdır.

Kamu yönetimine ışık tutan atasözleri

Şimdi de kamu yönetimine yön veren atasözlerini sıralayalım;

Acele işe şeytan karışır.

Akıllı bildiğini söylemez, deli söylediğini bilmez.

At sahibine göre kişner.

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Bir kez sürçen atın başı kesilmez.

Böyle gelmiş böyle gider.

Balık baştan kokar.

Bal tutan parmağını yalar.

Baş ol da istersen soğan başı ol.

Baş sallamakla kavuk eskimez.

Bin bilsen de bir bilene danış.

Bir çöplükte iki horoz ötmez.

Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.

Çürük tahta çivi tutmaz.

Danışan dağı aşmış, danışmayan düzde şaşmış.

Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.

Davacısı kadı olanın yardımcısı Allah olsun.

Davul birinin boynunda, tokmak başka birinin elinde.

Deli ile devletli bildiğini işler.

Destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

Düşenin dostu olmaz.

Eğersiz ata binen tez iner.

El öpmekle dudak aşınmaz.

Filler tepişir, çimenler ezilir.

Geciken adalet, adalet değildir.

Gelen gidene rahmet okutur.

Gemisini kurtaran kaptan(dır).

Gelene ağam, gidene paşam.

Gizlide gebe kalan, aşikare doğurur.

Göle su gelene kadar, kurbağanın gözü patlar.

Gözü tanede olan kuşun, ayağı tuzaktan kurtulmaz.

Güvenme dostuna, saman doldurur postuna.

Güzellik ondur, dokuzu dondur.

Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza.

Hatasız kul olmaz.

Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını almış.

Herkes davul çalar ama tokmağı makama uyduramaz.

Herkesin geçtiği köprüden sen de geç.

Her köfteye maydanoz olma.

Her kuşun eti yenmez.

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.

Herkesin arşınına göre bez vermezler.

Hile ile iş gören mihnet ile can verir.

Horozu çok olan köyde sabah geç olur.

Dere geçerken at değiştirilmez.

Isırgan oto ile taharet olmaz.

İki arslan bir posta sığmaz.

İki testi tokuşunca biri kırılırsa diğeri çatlar.

İşine hor bakan, boynuna torba takar.

İte pastırma bekletilmez.

İti öldürene sürütürler.

Kabahat samur kürk olsa, kimse üstüne almaz.

Kalaylı bakır küflenmez.

Kimse ayranım ekşi demez.

Koyun güden, kurdu görür.

Lafla peynir gemisi yürümez.

Mahkeme kadıya mülk değil.

Marifet iltifata tabidir.

Maşa varken elini ateşe sokma.

Merdiven ayak ayak çıkılır.

Merhametten maraz doğar.

Mızrak çuvala sığmaz.

Mühür kimde ise Süleyman odur.

Önce can, sonra canan.

Padişahın bile arkasından kılıç sallarlar.

Paşa dedenin yediği koruk, torunun dişini kamaştırır.

Püf demeye dudak ister.

Sel ile gelen yel ile gider.

Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir.

Su testisi su yolunda kırılır.

Şeriatın kestiği parmak acımaz.

Şöhret afettir.

Tayfa ne kadar çok olsa da iş kaptandadır.

Ya devlet başa ya kuzgun leşe.

Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder.

Zor kapıdan girerse şeriat bacadan çıkar.

Zor oyunu bozar.

Konular

Top